gurkan.altmisdort @ havadis.at

Viyana’da bazı camilere yollanan ırkçı mektup Müslümanların huzurunu kaçırdı.

Avusturya siyasilerinin oy toplama uğruna uyguladığı popülist açıklamalar meyvelerini veriyor. Daha önce aşırı sağ parti FPÖ’nün kullandığı bu siyaset anlayışını, Başbakan Sebastian Kurz’un başına geçtiği ÖVP partiside özellikle seçim arefelerinde sıkça kullanarak yerel halktan oy toplamayı başarmıştı.

Seçim kazandırıp, seçim kaybettiren bu popülist siyaset anlayışı, entrika ve yolsuzluklarla dolu Avusturya siyasetinin son yıllarda olmazsa, olmazı olmuş durumda. Sebastian Kurz ile adeta doruğa ulaşan bu popülist ve yabancılar üzerine kurulu siyaset anlayışı, yeni islam yasası ile başlamış, son olarak Viyana’da meydana gelen bazı olayların ardından aile ve Entegrasyon bakanı Susanne Raab tarafından bu hafta içersinde açıklanan ve sözde “Siyasi Islam” ile mücadele için kurulmuş olan “dokümantasyon merkezi” ile devam ediyor.

Son yıllarda Avrupa’nın bir çok ülkesinde artan ırkçılık ve islamafobik olaylar Avusturya’da adeta doğal hale geldi. Ayasofya’nın tekrar cami olarak açılacağı haberlerinin ardından Avrupa yerel medyaları ateşe benzin dökercesine kışkırtıcı ve müslümanları hedef alan haberler ile halkı müslümanlara karşı kışkırtıyor. Bu doğrultuda gaza getirilen yerel halk, Türk ve Müslümanlara adeta kin besliyor.

Bunun en son örneği ise Viyana’da bazı camilere gönderilen, bir daktilo ile yazılmış olan kin ve nefret içerikli bir mektup oldu. Söz konusu mektubu kaleme alan kişinin müslümanlara ve Türklere karşı beslediği kin ve nefret kan dondurucu cinsten. Mektupta yazılanlara bakılırsa Avusturya Cumhuriyetinin tek sorunu Türkler ve müslümanlar.

Daha iki hafta önce adalet bakanı Alma Zadiç’in sanal ortamda kışkırtıcı ve nefret içerikli paylaşımları takip ederek cezai işlem uygulanacağını belirtmesinin ardından, böyle bir mektubun camilere ulaşması manidar. Bakalım Sayın bakan, takibi ve nereden yollandığı tespit edilmesi çok kolay olan bu mektubu yollayan kişi yada kişileri tespit edip gereken cezayı verebilecekmi? Yada söz konusu takip olayı sadece Türk gençlerin sanal ortamlarda yaptıkları yorum ve paylaşımlar içinmi geçerli? Bekleyip göreceğiz. 

Saygı ve Sevgilerle