muammer.kelesoglu @ yahoo.com

Değerli dostlar. Bugün Viyana'da hava güneşli ve çok güzel. Çiçekçilerde, Marketlerde ve semt pazarlarında bahar ayı çiçekleri görünmeye başladı bile. Bugün biraz da Nergis çiçeği ve Nergisin tarihçesinden bahsetmek istiyorum. Baharın en erken müjdecileridir nergisler. Şubat ve Mart aylarının gelmesiyle birlikte park ve bahçelerde, köy evlerinin önlerinde, kırlarda, kaya diplerinde, hatta yol boylarında rengarek, öbek öbek nergis çiçekleri açar. Güzel kokularını her tarafa yayarlar. Beyaz nergis öbekleri, kaya diplerinden aşağıya doğru, ilk bakışta kuzu sürüsünü andırır âdeta.! Çiçeği, çıplak ve ince bir dal üzerinde biraz eğik durur. Nergislerin rüzgârlı havalarda nazlı nazlı sallanır eğri boyunlu çiçekleri… Şimdi Nergis zamanıdır, bakınca huzur verir, saksıda bahçelerimizi ve evlerimizi süsler. Dostlarımıza, sevdiklerimize ve hastalarımıza Nergis hediye etme zamanıdır.

Nergisin de birçok çiçek gibi mitolojik ve eski Yunan tanrıları ile ilişkilendirilen bir hikayesi de vardır. Adını aldığı, yakışıklılığı dillere destan Narkissos gibi mağrur dursa da işini bilen çiçeklerdendir Nergis. Dünyadaki en popüler çiçeklerden biridir de ayrıca. Efsaneye göre dünyanın en güzel ve yakışıklı erkeği Narkissos, Karaburun’da (İzmir) yaşar. Bu güzel ve yakışıklı erkeğe civarda yaşayan tüm kızlar, hatta periler bile aşıktır ona. Ama kimsenin aşkına karşılık vermez Narkissos. Narkissos’tan yüz bulamayan perilerden biri Tanrı Zeus’a yalvararak Narkissos’un cezalandırılmasını ister. Tanrı perinin bu isteğini kabul eder ve “Başkalarını sevmeyen, kendisini sevsin.” der.

Erkek güzeli Narkissos bir gün su içmek için göle eğildiğinde suyun içerisinde kendisini görür ve kendi kendisine aşık olur. Kendine bakma aşkına karşı koyamaz ve yine kendine bakarken bir gün düştüğü gölde boğulup ölür. Narkissos’a aşık periler sevdikleri yakışıklı adamı sudan çıkarıp gömmeyi düşünürlerken sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlar. Periler rengiyle, kokusuyla çok beğendikleri çiçeğe Narkissos adını verir.

Psikolojide de ‘kendini beğenme’ dürtüsüne narsizm denir. Bu deyiş de yine bu efsaneden gelir. Bir çiçek bu kadar güzel olur ve kokar da kendi güzelliğinin farkına varmaz olur mu? Tabii ki farkındadır o.!. Ama nergis çiçeği aşk konusunda adını aldığı Narkisos gibi değildir; sevildi mi o da verir sevgisini, en güzel çiçeklerini ve kokusunu…Çok fazla bir şey istemez, elindeki ile yetinmeyi bilir. Çok zor şartlarda bile açar güzel çiçeklerini. Asla narsist değildir. Hastalara şifa bile verir hatta. Bütün güzelliğini, sempatisini ve becerisini sunar insanoğluna…Ömrü de kelebekler kadar kısadır zaten.

Gelin, bugün siz de bir nergis çiçeği alın, evinize huzur ve mutluluk getirsin. İşte böyledir nergis çiçeğinin mitolojik tarihçesi ve hikayesi. Nergisin anavatanı olan İzmir ilimizin Mordogan ve Karaburun köylerinde her yıl Aralık-Ocak ayları nergislerin hasat zamanıdır ve her yıl Nergis festivalleri düzenlenir. Festivaller neşe ve huzur içerisinde geçer.

Sevgi ve saygılarımla.

Viyana. 03.03.2025