Kunsthaus Bregenz’de açılan “One either loves oneself or knows oneself” adlı sergi, Nijerya-Amerikalı sanatçı Precious Okoyomon tarafından hazırlandı. Okoyomon, bu sergide ziyaretçileri hayal dünyalarıyla yüzleşmeye, bilinçaltlarını keşfetmeye ve sanatı duyusal bir deneyim olarak yaşamaya davet ediyor.
Peluş Oyuncaklar ile Bir Anı ve Duygu Yolculuğu
Sanatçı, peluş oyuncakları sadece çocukluk hatırası değil, aynı zamanda korkuların üstesinden gelmeye yardımcı olan nesneler olarak görüyor. Dev bir peluş ayı, ziyaretçilerin rahatlamasını, hayal kurmasını ve bilinçaltlarına yolculuk yapmalarını sağlamak için serginin önemli parçalarından biri olarak konumlandırılmış. Okoyomon’a göre, peluş oyuncaklar birer yoldaş, duygu taşıyıcısı ve güven simgesi.
“Trümler Özgür ve Radikaldir”
Okoyomon, hayallerin gücüne inanıyor. Verdiği röportajda, "Trümler her zaman özgür ve radikaldir. Günlük hayatımızdaki şiddet, kapitalizm ve ırkçılık gibi baskı unsurlarına karşı bir kaçış sunar. Sadece hayal kurarak ve bunu başkalarıyla paylaşarak bu baskılardan özgürleşebiliriz" diyor.
Doğanın Dönüşümü ve Sanatın Birleşimi
Serginin üst katı, ziyaretçileri doğanın dönüşüm süreciyle bütünleşmeye davet eden bir mekân olarak tasarlandı. Burada koza halindeki tırtıllar, metamorfoz sürecindeki değişimlerini tamamlıyor ve serbestçe uçan kelebekler doğanın döngüsünü simgeliyor. Okoyomon, insan ve doğanın ayrılmaz bir bütün olduğunu ve biri olmadan diğerinin var olamayacağını vurguluyor.
Bu sergi, sanatseverlere sadece sanatla değil, aynı zamanda içsel dünyaları ve doğa ile bağlantı kurma fırsatı sunuyor. Hayal kurmak, korkulardan arınmak ve doğanın sonsuz dönüşümüne tanıklık etmek isteyenler için eşsiz bir deneyim.
Copyright © www.havadis.at. Tüm Hakları Saklıdır. Havadis.at yayımladığı haber, fotoğraf ve görüntü ile internet ve wap için oluşturduğu her türlü bilgi, havadis.at yönetiminin izini olmadan hiçbir şekilde kullanılamaz.