Avusturya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının ilk dozunu yaptıran Türk doktorlar, salgın öncesi normal yaşama dönüşte aşının önemine dikkati çekerek, aşı karşıtı komplo teorilerine itibar edilmemesi çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği (AB) üyesi birçok ülkede olduğu gibi Avusturya'da da 27 Aralık'ta ilk aşılar vurulmaya başlandı.

Yaklaşık 9 milyon kişinin yaşadığı ülkede bugüne kadar 84 bin doza yakın aşı yapılırken yetkililer, risk grubunda yer alan yaşlılar başta olmak üzere sağlık sisteminin çökmesini önlemek için sağlık çalışanlarını ilk aşı yapılacak grup olarak belirledi.

Virüsün görüldüğü Mart 2020'den bugüne yaklaşık 400 bin kişiye hastalık bulaştı, salgın nedeniyle 7 bine yakın can kaybı yaşandı.

Halihazırda 24 Ocak'a kadar sürecek karantina uygulamasının uzatılıp uzatılmamasının tartışıldığı ülkede uzmanlar, Pfizer-BioNTech ve Moderna'nın yanı sıra diğer firmalara ait aşıların da kullanım için onay almasıyla daha fazla aşılamanın yapılacağını, böylelikle "normale" dönüşün hızlanacağı görüşünde.

Aşı yaptıran Türk doktorlar

Avusturya'nın farklı eyaletlerinde uzun yıllar görev alan Dr. Turgay Taşkıran ve Dr. Hüseyin Evren, aşının ilk dozunu yaptırdıktan sonraki tecrübelerini AA muhabirine anlattı.

Aile hekimi Dr. Turgay Taşkıran, 20 yılı aşkın süredir başkent Viyana'da görev yaptığını belirterek, 13 Ocak'ta sağlık çalışanlarına yönelik uygulanmaya başlayan aşılama kapsamında ilk doz aşısını yaptırdığını söyledi.

"2 bin 500 kişi yaşlı bakım evlerinde öldü"

Taşkıran, Avusturya'da salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde 40'ının yaşlılardan oluştuğuna dikkati çekerek, yaşlı bakımevlerinde bulunan 2 bin 500 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini, bu yüzden aşılamaya bu gruptan başlandığını, bununla beraber ülkede sağlık altyapısının korunması için sağlık personelinin ikinci öncelikli grup olarak belirlendiğini anlattı.

Viyana'da 18 Ocak'tan itibaren aşı yaptırmak isteyenlere yönelik dijital platformda kayıt sisteminin hayata geçirileceği bilgisini paylaşan Taşkıran, sistemin kayıt yaptıran kişilere öncelik sırasına göre tarih vereceğini ifade etti.

Dr. Taşkıran, dünya genelinde yaklaşık 5 milyon kişinin Pfizer-BioNTech aşısı yaptırdığını belirterek, "Beklediğimiz yan etkiler neler olabilir? Ateş, eklem ağrısı, yorgunluk, halsizlik, aşı vurulan kolunuzda bir şişme, kızarıklık, sıcaklık olabilir, bunlar da çok basit yan etkiler. Bunlar bütün aşılarda olabilecek yan etkiler olduğu için çok fazla bir şey yapmamız gerekmiyor. Gerekirse bir ağrı kesici alıyor hastalar, daha sonra da yan etkiler geçiyor normal şartlar altında." diye konuştu.

Beklenmedik bir yan etkinin ortaya çıkması durumunda doktorların sorunu bildirmek zorunda olduğunun altını çizen Taşkıran, ölüm gibi ağır bir yan etkinin meydana gelmesi durumunda ise aşılamanın ülkede durdurulacağını ve alternatiflerin değerlendirileceğini dile getirdi.

Taşkıran, "Sabah 11.00'de aşımı yaptırdım ve 12.00'de işime başladım ve devam ettim. Bende hiçbir yan etkisi olmadı. Sadece aşı yaptırdığım kolda üstüne bastırdığımda çok hafif bir ağrı hissediyordum. Bugün o ağrı da kalmadı. Yorgunluk, halsizlik, baş ve eklem ağrısı gibi bir belirti de olmadı." dedi.

"Aşı, hastalığın seyrini çok hafifletiyor"

Aşı yaptırılmasının önemini vurgulayan Taşkıran, aşıya rağmen virüsün bulaşma ihtimalinin bulunduğunu kaydederek, "Aşı, hastalığın seyrini çok hafifletiyor. Hastalık çok hafif bir gribal enfeksiyon gibi seyrediyor. Bundan dolayı birçok insan, aşı yaptırmış birçok kişi hasta olsa bile sağlık sistemimizi yormayacak. İtalya'da gördüğümüz, hastanelerin hasta kabul edemediği, insanların solunum cihazı beklediği duruma düşmeyeceğiz bir daha." şeklinde konuştu.

Taşkıran, virüsle mücadelede kulaktan dolma, sosyal medyada yayılan gerçek dışı söylemlere itibar edilmemesi uyarısında bulunarak, onaylanmış bilgiye güvenilmesi, başta ülkelerin sağlık bakanlıkları olmak üzere doktorların açıklamalarının esas alınması gerektiğinin altını çizdi.

İlk dozun ardından 3 hafta sonra ikinci doz aşısını da yaptıracağını ifade eden Taşkıran, Pfizer-BioNTech aşısının ikinci dozdan sonra yüzde 95 koruma sağladığını, henüz onay bekleyen farklı aşıların da kullanıma sürülmesinin ardından aşılama sürecinin hızlanacağını dile getirdi.

Avusturya'nın İsviçre sınırında yer alan Innsbruck kentinde yaklaşık 10 yıldır devlet hastanesinde iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Dr. Hüseyin Evren de 12 Ocak'ta ilk doz aşısını yaptırdığını, yaklaşık 3 hafta sonra da ikinci dozun yapılacağını söyledi.

Dr. Evren, aşı öncesi aç ya da tok olunmasının önemli olmadığı, aşı yaptıracak kişiye herhangi bir alerjisinin bulunup bulunmadığına yönelik rutin soruların yöneltildiği ve yazılı onayıyla aşının yapıldığı bilgisini paylaştı.

"Aşıdan hemen sonra işime devam ettim"

Aşı olduktan sonra herhangi bir sorun yaşamadığını, iğne yapılan kolunda hafif ağrı olduğunu, bu durumun da daha sonra geçtiğini söyleyen Evren, "Aşıyı yaptırdıktan sonra 15 dakika dinlenilmesi ya da oturulması öngörülüyor ancak kendimi iyi hissettiğim için buna gerek duymadım ve işime kaldığım yerden devam ettim." diye konuştu.

Evren, bilimsel olarak açıklanmamış hiçbir görüşe değer verilmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Varsayımlardan hareketle insanların korkularını, endişelerini artırmak vebaldir, hoş bir durum değildir." ifadesini kullandı.

Aşı yaptırılmasını kesinlikle tavsiye ettiğini, şu anki koşullarda başka bir alternatifin bulunmadığını vurgulayan Evren, şunları söyledi:

"Özlediğimiz eski hayatımıza belki tam olarak dönemesek bile yaklaşmamız için aşı yaptırmamız çok önemli. Şu anki bütün bu kısıtlamalar hepimizi bıktırdı. Tahammül sınırlarımızı ciddi anlamda zorluyor. Eski hayatımıza dönmek için bu aşıyı bir fırsat olarak görmek gerekiyor.

Aşıyı düşmanlaştırmamalıyız, bir nimet olarak görmeliyiz."