muammer.kelesoglu @ yahoo.com

Değerli dostlar. Viyana sokaklarını gezerken Osmanlı'dan kalan birçok anı ve  bilgilere rastlıyorsunuz. Bunlardan bazılarını arasıra sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Viyana ilçe belediyelerinin arma ve flamalarında bugün bile Osmanlı'nın izlerini görmek mümkündür. Örneğin; Viyana'nın 23. sıradaki ilçesi olan ''Liesing'' in arma ve flamasının ortasında 1683 tarihi ve  bir fındık ağacının resmi bulunmaktadır. Bunun nedenini incelediğimde ve o bölgedeki fındık ağaçlarını görmeye gittiğimde şöyle bir bilgiye rastladım. ''Bildiğiniz gibi Fındık ağaçları orman kenarlarında, çayırlarda, bahçelerde, dere kenarlarında yetişir. Bunlar; en güçlü meşe ağaçlarından bile daha güçlü büyürler. Türkiye'ye özgüdür ve bulunduğu yerlerde ormanlar oluşturur. Bunlar; anavatanlarından dolayı -Türk fındığı-ağaçları olarak da anılırlar. 1582 yılında az sayıda Türk fındığı fidanı İstanbul'dan Viyana'ya getirilir, Viyana ve çevresindeki saray bahçelerine dikilir. Böylece Avusturya'daki ilk Türk fındığı ağaçları bunlardan yetiştirilir. Onlarca yıldır görkemli ağaçların yetiştiği Liesing Kalesi'nin parkına da bir Türk fındığı dikilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Liesing ilçesinin tarihçesinde şöyle bir hikaye anlatılır.

''1683 yılında Türkler bölgemizi harap edip Viyana şehrini kuşattığında, Liesing'liler en gerekli eşyalarını ve hayvanlarını yanlarına alarak yakındaki ormanlara kaçıp orada saklandılar. Ancak Türk birlikleri tarafından takip edildiler ve çoğu öldürüldü ya da esir alındı.  2. Viyana kuşatmasını kaybeden Osmanlı ordusu aylar sonra geri çekildiğinde, hayatta kalan az sayıdaki bölge sakini Liesing'e geri döndü. Bir süre sonra köydeki tüm evlerin yandığını, üzüm bağlarının ve tarlaların tamamen harap olduğunu gördüler. Kale de tamamen yıkılmış ve bahçesindeki ağaçları kesilmişti. Sadece kale bahçesinde bulunan ve o zamanlar yüz yaşında olan ulu Türk fındığı ağacı tamamen sağlam duruyordu. Bu durum halk arasında büyük bir şaşkınlık yarattı ve insanlar; Fındık ağacının Türkler tarafından kendilerine ''Vatanlarını hatırlattığı için'' dokunmadıklarını ve koruma altına alınmış olabileceğini söylediler. Bu hikaye bölgedeki insanlara böyle aktarıldı ve o andan itibaren fındık ağacı bölgede büyük bir anı ve  ilgi odağı olarak kalmış oldu.

2. Viyana kuşatmasından yüz yılı aşkın bir süre sonra, yaşlı ağaç yavaş yavaş kurudu ve sonunda kesilmesi gerekti. Ancak kesilmekten çok önce kökünden bir filiz çıkardı ve bu filiz kısa süre sonra büyük bir ağaca dönüştü. Daha sonra fındık ağacının gövdesi bir bankla çevrelendi. Elli yıl önce bu fındık ağacının, şu anda Viyana şehrinin huzurevi olan Liesing Kalesi'nin parkında durduğu söylenmektedir. Liesing ilçesi 1905 yılında Viyana'nın 23.ilçesi olduğunda, İmparator Franz Josef yeni ilçeye, bu garip olayın anısına, gümüş bir arka plan üzerinde, ana alanda yanan alevleri ve oradan büyüyen bir fındık dalını gösteren bir arma verdi.'' İşte Viyana'da Osmanlı'dan kalan ve Liesing ilçesinin flmama ve armalarında yer alan ''kimsesiz fındık ağacının'' öyküsü böyle. Ben gittim ve gördüm. Fındık ağaçları halen duruyor. Arzu ederseniz sizler de Osmanlıdan miras olarak kalan fındık ağaçlarını görmeye Liesing sarayına (Schloss Liesing) gidebilirsiniz. Sevgi ve saygılarımla. Viyana. 30.04.2024.mk.    (Not: Bildiğiniz gibi 1. Viyana kuşatmasını yapan ve bazı sebeplerden dolayı geri çekilen Kanuni Sultan Süleyman 6 Kasım 1494 Trabzon doğumludur. Fındık fidanlarının da Viyana'ya getiriliş ve dikiliş tarihi 1.Kuşatma ile 2.kuşatma arasına rastlamaktadır.)

Muammer Keleşoğlu