Gurbete ömrünü veren büyüklerimiz, anıları ve geçmişte yaşadığı tecrübeleri anlatarak; bugünümüze ışık olmaya çalışırken, verdikleri mesajlar ve anıları ile gençlerimize tavsiyelerde bulunuyorlar.
Hakikat Gazetesi'nin 'Bir Göç Hikayesi' yazı dizisine konuşan Sakarya'lı Enver Altmışdört abimiz, geçmişten bugüne anlattıkları ile günümüze ışık tutuyor.
Enver Altmışdört röportajı;
Hakikat Gazetesi : Merhaba Enver bey, sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
Enver Altmışdört : Ben Enver Altmışdört, 1952 Sakarya doğumluyum; 1974 yılından beri Vorarlberg'de yaşıyorum.
Hakikat Gazetesi : Vorarlberg'e Türkiye'nin hangi şehrinden geldiniz ?
Enver Altmışdört : Sakarya'nın Akyazı ilçesinden geldim, doğma büyüme Akyazı'lıyım; ben de herkes gibi bir sevdaya kapılıp buralara geldim.
Hakikat Gazetesi : Yaşadığınız yerden Avusturya'ya ve Vorarlberg'e gelme sebebiniz neydi, ne gibi umutlar taşıyordunuz ?
Enver Altmışdört : Her gurbetçi vatandaşımız gibi, ben de bir ve araba alabilecek parayı kazanmak için gelmiştim; yani para kazanmak için.
Hakikat Gazetesi : İlk geldiğinizde yaşadığınız duyguları hatırlıyor musunuz ?
Enver Altmışdört : İlk geldiğimde genç olduğum için büyük hayaller ile geldim, tamamen farklı bir ülkeye gelmiş olduğum için ilk zamanlar bir şaşkınlık oldu diyebilirim.
Hakikat Gazetesi : İlk geldiğiniz günlerde ne gibi sorunlar ile karşılaştınız ?
Enver Altmışdört : İlk geldiğimizde, öncelikli olarak Almanca sorunu yaşadık, hiç Almancamız yoktu; bu yüzden çok zorluk çektik. Camimizin ve Türk bakkallarının olmaması da büyük sorun oluyordu. Tabi her Türk gibi ev sorunu çok en büyük problemimizdi; firmaların yanındaki barakalarda kalıyorduk.
Hakikat Gazetesi : Burada ilk olarak hangi fabrikada işe başladınız, işe başlamanız nasıl oldu; ne gibi çalışma şartları vardı o zamanlar ?
Enver Altmışdört : İlk olarak tekstil firması olan Heinz FAİGLE firmasında, boyahane bölümünde işe başladım. Evlenerek buraya geldiğimde, eşim o firmada çalışıyordu; beni de işe eşim aldırdı.
Hakikat Gazetesi : İlk olarak geldiğiniz yıllar ile bugünkü yaşam ve çalışma şartlarını karşılaştırabilir misiniz ?
Enver Altmışdört : İlk geldiğim yıllarda Hard'da ancak otuz Türk aile vardı, ilişkilerimiz çok iyiydi; birbirimize tutku ile bağlıydık. Şimdi ise Türkler arasında dostluk ilişkileri çok kötü, geçmişe nazaran. Geçmiş ile bugünü karşılaştırırsak, çalışma şartları da eskiden daha iyiydi, en azından işçinin bir saygınlığı vardı. Bir de eskiden az para kazansak bile para birimi Schilling olduğu için para daha kıymetliydi diye düşünüyorum.
Hakikat Gazetesi : O günkü yaşam şartları ile bugün arasında ne gibi değişiklikler var?
Enver Altmışdört : Eski günlerde dostluklar, yardımlaşmalar, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri çok iyiydi. Şimdi ise geçmişe nazaran kimse kimsenin kapısını açmıyor, her şey menfaat oldu. Eski günler şu zamana göre çok iyiydi.
Hakikat Gazetesi : Her gurbetçi insanımızın mutlaka söylediği bir söz vardır. Sizin de 'Keşke gelmeseydim' dediğiniz zamanlar oldu mu ?
Enver Altmışdört : Hayır olmadı, keşkelerim hiç olmadı benim. En azından geldiğim yıldan beri iş olarak hiç boş kalmadım, sürekli olarak çalıştım. Gurbet ekmek kapım oldu benim, çok şükür diyorum.
Hakikat Gazetesi : Bu yaşadığınız süreç içerisinde 'Kesin dönüş' yapmak istediğiniz zamanlar oldu mu ?
Enver Altmışdört : Hayır, hiç kesin dönüş yapmayı düşünmedim, hep biraz daha diye hesapladım. Kesin dönüşü emeklilik sonrasına bıraktım hep.
Hakikat Gazetesi : Yaklaşık 42 senedir Vorarlberg'desiniz, şu an geriye bakıp bir muhasebe yaptığınız da; neler hissediyorsunuz ?
Enver Altmışdört : Neler hissetmezki insan, 22 yaşında yaşında genç bir fidan geldim; 63 yaşında bir ihtiyar olduğumun farkına vardım. Muhasebe aslında basit, geldim gidiyorum; yazık yıllarıma.
Hakikat Gazetesi : Biraz da ailenizden bahsedelim, bu uzun yıllar içerisinde çocuklarınız ve torunlarınız oldu.
Enver Altmışdört : Eşimle evlenerek geldim buraya, bu evliliğimden dört çocuğum oldu ve şu an 12 torunum var.
Hakikat Gazetesi : Eşiniz ve siz, bir yandan vardiyeli olarak çalıştınız ve bir yandan çocuklarınızı yetiştirmek ile uğraştınız, nasıl geçti bu zorlu yıllar; bu konuda gençlere tavsiyeleriniz var mı ?
Enver Altmışdört : Evet, ben işçi ailesi olarak geldim ve iki oğlum ve iki kızım oldu. Eşimle sürekli olarak ters vardiyalarda çalıştık ve evlatlarımızı bu şekilde büyüttük. Çok zorlu yıllar oldu, ancak söz konusu evlatlar olunca, yine de insan hiç bir şeyden gocunmuyor. Şimdiki gençlere tek tavsiyem; sabır, sabır, sabır...
Hakikat Gazetesi : Uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli oldunuz ve artık zamanınızın büyük bir kısmını Türkiye'de geçiriyorsunuz, bu nasıl bir duygu ?
Enver Altmışdört : Ömrümün çoğu gurbette geçti. Şimdi emekliyim, eşim de emekli oldu. Zamanımızın büyük bir kısmını Türkiye'de geçirmek çok güzel bir duygu, ancak çocuklar ve torunlar burada olduğu için bir parçamız hep burada kalıyor. Tavsiyem emekli olmadan hiç kimse dönmesin.
Hakikat Gazetesi : 42 senedir Vorarlberg'de yaşadınız, bu yaşadığınız uzun süreçte Avusturya'lı insanlar ile ilişkileriniz nasıl oldu; sorunlar yaşadığınız oldu mu ?
Enver Altmışdört : İlk yıllar tabi Avusturya'lılar ile çok sorunlarımız oldu. Dil sorunu, evlere misafir kabul edememe, evlerde yemek pişirmenin yasak olması gibi; ama zamanla onlar da alıştı bize.
Hakikat Gazetesi : İlk geldiğiniz yıllar Avusturya'lı insanların Türklere ve müslümanlara karşı bakış açısı ve yaklaşımı nasıldı ?
Enver Altmışdört : Genel anlamda iyiydi diyebilirim. Türkleri sevmeyenler olmasına rağmen, bizleri çok seven Avusturya'lılar da vardı. Türk düşmanlığı demeyelim, ancak bizi çok hakir görüyorlardı.
Hakikat Gazetesi : Enver bey, bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz, son olarak insanlarımıza ve özellikle gençlerimize söylemek istediğiniz bir şey var mı ?
Enver Altmışdört : Ben özellikle gençlerimize seslenmek istiyorum. Gençlerimiz hızlı yaşama derdine düşmesin, aynı hataları zamanında ben de yaptım. İşlerine, paralarına sahip çıksınlar; gençlik günleri geri gelmiyor. Bizim zamanımızda bu kadar camilerimiz yoktu, şimdi her yerde var; gençlerimiz camilerden ve hak yolundan ayrılmasınlar. Gençlere bir tavsiyem de, işçi olmaktan ziyade ticareti denesinler. Emekli arkadaşlarıma da tavsiyem, ömrümüz gurbette geçti; yeter artık dönün memlekete.
Kaynak : Hakikat Gazetesi